Bir doktor, bir kokteyl partide karşılaştığı avukat arkadaşına dert yanıyordu.
"İnsan içine girmeye çekiniyorum artık. Doktor olduğumu bilen arkadaşların hatta yeni tanıdığım insanların bana ayaküstü sorunlarını anlatmalarından bıktım. Kokteyl partide bile hiç çekinmeden yanıma gelip dertlerini dinlememi bekliyorlar. Bu tür insanlara nasıl yaklaşmalıyım?" diye danıştı.
Avukat arkadaşı ona, "Onlara danışma faturası gönder" dedi.
Doktor bu yanıtın üzerine düşündü. Ama bu durumdan bunaldığı için öneri ona makul geldi. Ertesi gün kendisine danışan kişilere göndereceği faturaları yazarken postacı içeri elinde bir zarfla girdi. Zarf avukat arkadaşından geliyordu. İçinden danışmanlık ücreti 150 dolar yazan bir fatura çıktı.
Dünyanın en zengin insanı kim? Bill Gates. Ne satıyor? Bilgi. ( Nil Gün /Çekim Yasası )
Neredeyse bu durumla her gün karşılaşıyoruz. Özellikle hizmet sektöründe olanlar, bilgi sömürme de üzerimize yok. İstenen bir işlemi çok kısa sürede gerçekleştiriyor olmamızın sebebi, yapmış olduğumuz işe, zamanımızı aklımızı ve sevgimizi vermemizle gerçekleşmiştir. Yani sizin "ne var yani altı-üstü bi çizgi çekeceksin, bi cümle yazı yazacaksın, bi nokta koyacaksın" derken bunları da düşünmenizi isterim. Ve yapmış olduğumuz işte alma-verme dengesi olmaz hep bilgiyi, hizmeti veren ve karşılığını kazanmayan konuma geçerseniz, evren sizin kazanma akışınızı kesiyor.