Herkese iyi bir hafta diliyorum arkadaşlar ☀️
Bazen güç bela uyandığımız, içinden çıkamadığımız, üstesinden gelemediğimiz, üstelik çok yorgun ve bıkmış olduğumuz bu kimi günlerde durmalıyız! Durmazsak ve yürümeye hatta koşmaya başlarsak önce duygularımızı kaybederiz, sonra yavaş yavaş düşüncelerimizi. En son sesimizi kaybederiz ve biz kaybolup gideriz.
Kimi dinliyorsam çok üzgün, çok sıkıntılı, çok kararsız bla bla bla… Ama her şey gelip geçici. Bunu öğrendiğiniz gün yaşadıklarımıza ve başımıza gelen olaylara bakış açımız değişiyor. Bu kolay değil elbette. Tüm deneyimlerimizle ve tecrübelerimizle hayatımızın her anını okumaya başladığımızda kazanıyoruz. Bunları öğrenmek için çok yaşlanmaya da gerek olduğunu sanmıyorum. Zaman göreceli bir kavram bence herkesin zamana olan algısı değişir.
Değişim insan hayatının vazgeçilmez bir eylemidir. Çocukken öğrendiğimiz bazı davranış modellerini hayatımızın değişik zamanlarında farklı farklı yaşayarak önemini bir kez daha anladığımızı düşünüyorum. Nezaketin, eleştirinin, düşünmenin, şükretmenin yeni bir farkındalığına varırız. Bu bizim o an başımıza gelenlerle ilgilidir. Eğer fark etmiyorsak aynı olayları değişik yönleriyle yeniden yaşıyoruz. Biz öğrenene kadar döngü devam ediyor.
Eleştirmeyi bırakıp çözüm ararsak, zamanı iyi değerlendirmeyi öğrenirsek, boş konuşmak yerine işi araştırıp doğruyu bulursak, şikayet etmek yerine şükretmeyi öğrenirsek, öylesine değil de gerçekten nezaket kurallarını uygularsak mucizeye yaklaşmış oluruz. Malum hiçbir şey mükemmel değildir, mükemmele yaklaşırız sadece. Biraz eksik kalsın ki mücadele devam etmeli…
Bugün belki o gündür! Yeniden başlamanın ne zamanı, ne sınırı vardır. Bu tüm anlattığım olayların domino etkisi vardır hayatımıza.
Peki siz bu domino etkisini fark edenlerden misiniz?